İstanbul Milletvekili Ali Şeker Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Ankara Katliamı bombacılardan biri olarak açıklanan E.U.’nun kimliğini, istihbarat örgütleriyle bağlantısını, katliamdan önce Türkiye’de takip edilip edilmediğini ve katliam nedeniyle yürütülen soruşturmanın ne aşamada olduğunu sordu.

10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara Tren Garı kavşağında meydana gelen patlama Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı bombalı intihar saldırısı olarak kayıtlara geçerken, yaşanan katliamda 102 yurttaşımız yaşamını yitirmişti. Saldırı sonrası RTÜK tarafından yayın kuruluşlarına geçici yayın yasağı getirilmiş, bazı sosyal medya sitelerine erişim engeli uygulanmıştı.

Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarında istihbarat zaaflarının olduğunu, Başbakan’ın kamuoyuna yansıyan açıklamalarında “canlı bombaları biliyoruz, ama kendilerini patlatmadıkları için birşey yapamıyoruz” dediğini belirten Şeker, katliamdan 3 ay sonra canlı bombalardan ikincisinin kimliğinin sadece E.U. olarak açıklanmasının nedenini sordu.

-Önerge-

İstanbul Milletvekili Ali Şeker, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şu görüşlere ve sorulara yer verdi:

“10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara Tren Garı kavşağında sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve siyasi partiler tarafından düzenlenen Barış Mitingi’nde saat 10.04 civarında üç saniye arayla 2 patlama meydana gelmiş, Ankara Katliamı olarak anılan bu eylemde aralarında iki canlı bombanın da olduğu 102 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce yurttaşımız yaralanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Burada DAEŞ de var, PKK da var, El Muhaberat da var… burada Suriye’nin kuzeyindeki PYD terör örgütü de var. Hepsi beraber ortak olarak bu eylemi planlamışlardır” diyerek “kokteyl örgüt” benzetmesi yaptığı Türkiye tarihinin en büyük katliamından 6 gün sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada hayatını kaybeden saldırganlar dahil 102 kişiden 101’inin kimliğinin tespit edilip ailelerine teslim edildiğini açıkladı. Başsavcılık, kimliği belirlenmiş ve ailesine teslim edilmiş olmasına rağmen ancak 3 gün sonra, 19 Ekim 2015 tarihinde birinci canlı bombanın IŞİD’e dönük soruşturmalar kapsamında 2013 yılından itibaren istihbarat örgütleri tarafından bilinen, takip edilen, teknik takip yapılan, defalarca Suriye’ye gidip gelmesine göz yumulan Yunus Emre Alagöz olduğunu bildirdi. Yunus Emre Alagöz, 20 Temmuz 2015 tarihinde 34 yurttaşın hayatını kaybetmesine yol açan Suruç katliamını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi idi.

10 Ocak 2016 tarihinde Anadolu Ajansı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynak gösterilerek yapılan ve servis edilen habere göre ikinci canlı bombanın E.U. olduğu açıklandı. Suriye vatandaşı olduğu belirtilen E.U. hakkında başka bir bilgi verilmedi.

Bu noktalardan hareketle:

1-Ankara Katliamı olarak bilinen ve 102 yurttaşımızın hayatını kaybettiği saldırının ikinci faili olduğu belirtilen E.U. kimdir?

2-E.U. harfleriyle kodlanan ve hakkında başka bilgi verilmeyen Suriye uyruklu saldırganın neden sadece isimlerinin baş harfleri verilmiş, hakkında detaylı bilgi verilmemiştir?

3-E.U. ismiyle kodlanan ve başka bilgi verilmeyen Suriye uyruklu şahıs herhangi bir istihbarat kurumuna bağlı olarak çalışmış mıdır?

4-E.U. harfleriyle kodlanan ve hakkında başka bilgi verilmeyen Suriye uyruklu şahıs saldırıdan önce Türkiye’ye yasal veya yasal olmayan yollardan giriş/çıkış yapmış mıdır?

5-E.U. harfleriyle kodlanan ve hakkında başka bilgi verilmeyen Suriye uyruklu şahıs Türkiye’de olduğu süre içerisinde istihbarat kuruluşları tarafından takip edilmiş midir? Hakkında yürütülen herhangi bir soruşturma var mıdır?

6-E.U. harfleriyle kodlanan ve hakkında başka bilgi verilmeyen Suriye uyruklu şahıs, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun basına yansıyan açıklamasında sözünü ettiği Türkiye’de canlı bomba olduğu bilinen, takip edilen, ancak kendisini patlatmadığı için dokunulamadığı söylenen canlı bombalardan birisi midir?

7-Ankara Katliamı nedeniyle yürütülen soruşturma hangi aşamadadır? Soruşturma kapsamında kaç tutuklu vardır??”