28/11/2019 tarihli Plan ve Bütçe Komisyonu

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Bakan, en çok yatırım yapan bakanlıklardan birisisiniz ve en çok kamu-özel iş birliği projelerini hayata geçiren bakanlıksınız. Bu projeler, enerji santrallerinde, şehir hastanelerinde, köprü ve yollarda, havalimanlarında gelecek kuşaklara çok büyük borçlar bırakıyor. Çocuklarımıza ve torunlarımıza ödenemeyecek yükler bırakıyoruz. Buna hakkımız olmadığını düşünüyorum. Bunu bir yer de yandaşa kapitülasyon, halkın ihtiyaçlarını yandaş üzerinden fahiş fiyatla karşılatma projesi olarak görüyorum.

Boğaz Köprüsü, 21 milyon 774 bin 283 dolara mal olmuştu, Osmangazi Köprüsü’ne ise ayda 42 milyon dolar garanti verdik. Toplam 518 Boğaz Köprüsü parasını garanti ettik bu proje için, bu, kabul edilebilecek bir şey değil. Bu kadar fahiş bir ödeme altına 22,3 yıl boyunca çocuklarımızı, torunlarımızı sokmaya hakkımız yok. Birçok başka projede de benzeri durum var. Şehir hastanelerinde bu kamu-özel iş birliği yönteminden uzun yıllar ısrarlarımız sonucunda vazgeçildiğini bu sene öğrenebildik. Sizin de bir an önce bu kamu-özel iş birliği yönteminden vazgeçmeniz çocuklarımız açısından hayırlı olacaktır diye düşünüyorum.

Atatürk Havalimanı, dünyanın en iyi 3’üncü havalimanıydı ve orayı söküyorsunuz, kapatıyorsunuz, şehrin içindeydi, havalimanları şehrin içinde olur, hastaneler şehrin içinde olur ama sizin anlayışınız, yandaşa rant getirmek için şehrin dışına hastane, şehrin dışına havalimanı yapmak. Daha önce rant için daha önce oralarda kimlerin ne spekülasyonlar yaptığı, rant projeleri yaptığı da herkesim malumu. Siz, şehre hastane değil, şehre havalimanı değil… Kendi yarattığınız şehirlere taşıyorsunuz havalimanlarını ve hastaneleri. Burada kendi yandaşlarınız bile, Atlas Global “Operasyon maliyetlerine katlanamadık, kapatıyoruz.” diyor. Türk Hava Yolları, zarara katlanıyor, bunu genel bütçeden ödüyoruz ve sonuçta bütün millet bunun zararını ödemiş oluyor. Bir deprem olması durumunda İstanbul Yeşilköy Havalimanı, Atatürk Havalimanı çok hayati önemde, lütfen burayı elde tutmaya devam edin.

Demir yollarına gelince: Maalesef, Çorlu tren kazasında o menfezin olduğu yere gittim, o menfez sağlam ama onun üstünde, rayın altı kumlu toprakla kapatıldığı için burada bu faciayı yaşadık. Orada sanıkların avukatı -çok tecrübeli ve bilgili bir avukat- şunu ifade etti: Türkiye’deki menfez ve köprülerin yüzde 96’sı Sarılar köyündeki menfezden daha kötü durumdadır. Neden? Yan duvarları yapılmamış, oradaki menfezler projeye uygun, doğru düzgün yapılmamış ve Türkiye’de yüzde 96 bu sorun var ve bunu bir an önce düzeltmek gerekiyor başka yerlerde bir selin arkasından, bir felaketin arkasından böyle bir şey yaşamayalım diye. İklim krizi dönemindeyiz, bu iklim felaketleri her geçen gün artıyor. Bu konuda lütfen bu uyarıları dikkate alın, yeni facialar yaşamayalım.

TELEKOM’la ilgili olarak: TELEKOM’u verdik, kamu bankaları 2 milyar 685 milyon zarar etti, devlet 4 milyar 487 milyon zarar etti, Oger 7 milyar 572 milyon kazandı. Şimdi, biz bu kamu kurumunu bu firmaya vererek niye bu kadar zarara sürüklendik ve görevliler niye bu soygunu, yağmayı, talanı engellemedi, görevlerini yapmadı?

Halkalı’ya kadar giden bir Marmaray hattı var. Halkalı’dan sonra Altınşehir-Ispartakule-Bahçeşehir-Boğazköy-Hadımköy hattına da bu uzatılabilir. Oralarda milyonlarca kişinin yaşayacağı bir alan var ve buraya binalar yapıldı ama o bölgeye maalesef bu hat uzatılmıyor. O insanların da bundan yararlanmaya hakkı var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN – Lütfen konuşmanızı tamamlayınız.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Biliyorsunuz, daha önceden 3G dönemi vardı ve 3G döneminde siz Wikipedia’yı kapatmıştınız. Şimdi diyorsunuz ki: “5G’ye geçeceğiz.” Yine Wikipedia kapalı. Eğer bu altyapıyla en büyük bilgi kaynağı olan, dünyanın en büyük ansiklopedisi olan Wikipedia’ya ulaşamayacaksak bu yaptıklarınızın ne kıymeti var? İnternet üzerindeki bu sansür uygulamaları, yasak uygulamaları ne zaman bitecek? Sadece içeriğin ilgili kısmı yasaklanabilir eğer gerekliyse ama siz bir büyük kütüphaneyi yasaklıyorsunuz. Bu çağda bu yasakçı anlayıştan vazgeçmek gerekir diyorum.

Teşekkür ediyorum.