07/10/2020 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı: 4
Birleşim: 3
Tarih: 07/10/2020

CHP GRUBA ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, öncelikle coronavirüs pandemisi sırasında kaybettiğimiz hekimlerimizi, sağlık çalışanlarımızı ve vatandaşlarımızı saygıyla anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Doktor Ahmet Akbaş, dün akşam coronavirüs, Covid-19 hastalığı sonrası nekahet döneminde işten eve gittiğinde “Kalp krizi sonucu öldü.” dendi. Hâlbuki biz biliyoruz ki Covid hastalığından sonra ciddi komplikasyonlar gelişiyor ve insanlar Covid sonrası erken dönemde hayatlarını kaybediyorlar. 40 yaşında bir hekim, yine, Ankara’da hayatını kaybetti. Bu kadar çok insanın, bu kadar gencecik, 30 yaşında gencecik hekimlerin hayatını kaybettiği bir dönemde herkesi sorumluluğa ve ciddiyete davet ediyorum.

Toplam can kaybı sayımız 8.553’e ulaştı, bunlar resmî rakamlar; onun dışındakiler daha belli değil. “İlk vaka 11 Martta.” dendi; hâlâ devam ediyor salgın ve artarak devam ediyor. Önümüz kış ve pazartesi günü okulların açılacağı söyleniyor. Millî Eğitim Bakanına kırk gün önce soru önergesi verdim. “Okullar hijyen açısından, sınıf mevcutlarının kalabalıklığı açısından hazır mı? Gerekli tedbirleri aldınız mı? Temizlik yapacak müstahdeminiz var mı? Bunları açıklayın.” dedim. On beş günde cevap vermeleri gerekiyor Meclisin milletvekillerine; kırk gün geçti haber vermedi. Bir talimat geldi “Pazartesi örgün eğitime başlıyoruz.” diye. Böyle salgın yönetilmez, böyle eğitim sistemi olmaz!

TÜRK TELEKOM özelleştirildi, altyapıya hiçbir yatırım yapmıyor. Ben, şahsen, kendim internet bağlatmak istedim. “Kutuda yer yok.” dediler, “Altyapı yetersiz.” dediler, bağlamadılar. Aynı Çınar Mert’in babasına internet bağlatmak isterken “Altyapı yetersiz.” dediklerinde ve kendi cep telefonunun interneti bittiğinde komşusundan hat çekmek isterken 8 yaşındaki Çınar Mert çatıdan düşerek hayatını kaybetti. Bunlardan hiç mi rahatsız olmuyorsunuz? Ve bu dönemde, tam kış kıyamet coronavirüsün artacağı dönemde niye “Örgün eğitimi bir an önce yapalım.” diye düşünüyorsunuz da FATİH Projesi’yle zamanında milyonlarca, milyarlarca lirayı heder ettiğiniz o paraları niye zamanında doğru düzgün değerlendirmediniz? Bugün, niye altyapımız doğru düzgün değil? Bunun sorgulanması gerekiyor.

Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asistanlar “Tükeniyoruz, ölüyoruz.” diyor. Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde hekimler diyor ki: “Betona verdiğiniz parayı, müteahhitlere veriyorsunuz. Bize verecek hiçbir şeyiniz kalmadı, tükeniyoruz.” Bu can veren hekimlere, sağlıkçılara kulak vermek gerekiyor. Müteahhitlere değil, emeğiyle hak edenlere bu ücretlerin verilmesi gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar) İki yılda 2 bine yakın hekim Türkiye’yi terk etti, çalışmak için yabancı ülkelere gitti. Bunlardan ders çıkarmamız gerekiyor.

Bu salgın döneminde bizim halkın ekonomisi de çöktü; esnaf perişan oldu. Esnafın sorunlarına yönelik çözüm önerisiyle ilgili, kirayla ilgili, çalışanlara destekle ilgili, o turizmcilere destekle ilgili bas bas bağırdık “Onlara destek olun, onlar ayakta kalmazsa işsizlik daha da artacak.” dedik. Ne eğitimde ne işte olmayan kadın çalışanların, genç çalışanların yüzde 36,6’ya ulaştığı bir Türkiye’de bir müteahhidin oğlu ne diyor? “İyi ki bu dönemde gencim.” diyor. Hiç utanmıyor milyonlarca genç işsizden, milyonlarca atanamayan öğretmenden, milyonlarca atanamayan sağlıkçıdan. O diyor ki “Ben iyi ki bu dönemde yaşıyorum, değerime değer katıyorum.”

RTÜK ne diyor: “Sakın yolsuzlukları haber yapmayın, Hükûmeti itibarsızlaştırıyorsunuz.” Çünkü RTÜK’ün de yolsuzlukları var içerisinde. Böylesi bir devlet yönetimi olmaz, böylesi bir düzen olmaz.

Ovit Tüneli’nin giriş ve çıkışında yapılan düzenlemeyle ilgili deniyor ki: “19.568 liralık maliyeti olan işi, 17 milyon liraya, 869 kat fazlasına yaptınız.” Yani duble yol yapıyorsunuz, 869 kat yolsuzluk yapıyorsunuz. Ve bunları ortaya çıkardı diye Sayıştay, Sayıştayın haberlerine gözdağı vermek için basına “tweet” atıyor. Diyor ki: “Sakın ha, bunları haber yapmayın.”

Burada EBA’yla ilgili olarak, dersleri canlı takip etmek isteyenler internete girdi diye, EBA çöktü diye “A, çok kişi girdi, ondan çöktü.” deniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın sözlerinizi.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Sanki Türkiye’nin dışından, dünyadan insanlar EBA’ya giriyor.

Bizim bu dönemde tıbbi malzemeler satan firmalarımız var -yerli firmalar- ve bunlar üç seneye yakın, iki buçuk senenin üzerinde bir süredir alacaklarını alamadıkları için… Şimdi deniliyor ki: “Yüzde 25 kesintiye uğratın.” Daha önce, iki-iki buçuk sene önce dolar 6 lira civarındaydı; şimdi, bugün 7,88 liraya geldi ve dolarla aldıkları için, o firmalar, o ödemelerini yapamadıkları için… Bir de aradan geçmiş iki-iki buçuk sene ve “Yüzde 25 kesintiyle o paralar ödenecek.” deniyor. Şimdi o firmalar da diyor ki: “Biz artık malzeme vermek durumunda değiliz, verecek hâlimiz kalmadı.” Yarın öbür gün bu ameliyatlar nasıl yapılacak? Bunların da sesine kulak vermek lazım, bunların da bir an önce düzeltilmesi lazım.

Bu ülkede çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var, çocuklarımızın eşit eğitim alabilmesi için EBA’nın internet altyapısının doğru düzgün yapılması gerekiyor. Bu kış döneminde salgının daha da büyümemesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=91077