02/11/2021 tarihli Plan ve Bütçe Komisyonu

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; bu bütçe döneminde sorunları çok olan Millî Eğitim camiasının sorunlarının bir kısmını çözmesini isterdik ama bu bütçeyle bu mümkün gözükmüyor.

Eğitimde son yirmi yıldır ciddi bir gerileme var ama son iki yıldır özellikle bu pandemi dönemiyle birlikte eğitim sistemi ağır bir yara aldı, çocuklarımız çok ciddi bir kayba uğradı. Bu dönemde internete ulaşma konusunda çocuklar bu imkândan uzak kaldılar, normalde devletin internete ücretsiz erişimle ilgili bir program geliştirmesi gerekiyordu. Esenyurt’ta Çınar Mert adlı ilkokul öğrencisi, 8 yaşındaki öğrenci komşusundan internet almak için çatıya çıktığında düşüp hayatını kaybetti. “Metaverse” döneminin konuşulduğu, internetin artık geride kalıp “metaverse” dönemine geçileceğinin ifade edildiği bir dönemde çocuklar maalesef internete ulaşamıyorlar ve TELEKOM normalde özelleştirilmemiş olsaydı bu konuda ciddi manada destek olabilirdi. TÜRK TELEKOM böyleyken Turkcell, insanlara üç beş maaş verecek diye bu dönemde sürekli tarifelerini artırdı, insanların internete erişimi daha da zorlaştı. Hâlbuki bu konuda da bir yaptırım uygulanması gerekiyordu internet servis sağlayıcılarına.

Sınıf mevcutlarıyla ilgili… Maalesef, okul sayısı yeterli olmadığı için genel ortaöğretimde bir sınıfa 32 öğrenci düşüyor, imam-hatiplerde de 16 öğrenci düşüyor yani bu da ihtiyaca göre okul yapılmadığının bir başka göstergesi. Bazı sınıflar hâlâ 40-50 kişilik öğretim görüyorlar bir arada.

Okullarda sağlık görevlisi, güvenlik görevlisi ve temizlik görevlisinin kadrolu olarak çalıştırılması gerekiyor. Bunların okul aile birliğinin sırtına bırakılmaması gerekiyor. Bu, mutlaka yerine getirilmesi gereken, her dönem uyardığımız ama yerine getirilmeyen bir uygulama.

3600 ek göstergeyi hızla hayata geçirmek gerekiyor. Ücretli öğretmenlik son bulmalı, artık kadrolu olarak çok sayıda atama bekleyen, atanmayan öğretmen var, bu öğretmenler buralarda görev almalı, yoksa birilerinin hatırı gönlü için ücretli öğretmenlik üzerinden bir sistemin devamına seyirci kalmamak gerekiyor.

1 milyon 580 bin öğrenci örgün eğitimden uzak ortaöğretim ve lisede. Bu neden kaynaklanıyor? İnsanlara “Ya imam-hatibe gideceksin ya da açık liseye gideceksin.” deniyor ve bunun üzerine -hani 4+4+4’te amaç daha çok eğitimdi ve normalde bunlara örgün eğitim vermek gerekiyordu, devletin bunu yapması gerekiyordu ama bunu yapmak yerine açık lise adres gösteriliyor, hâlbuki on iki sene boyunca bütün çocuklar örgün eğitimden yararlanmalı- 1 milyon 400 bin öğrenci de taşımalı eğitimden yararlanmak zorunda kalıyor yani yerinde eğitim göremediği için, ulaşılabilir eğitim hizmeti alamadığı için bunlar da çok uzaklara gitmek zorunda kalıyor, en son Afyon’da o faciayı birlikte yaşadık. Aladağ benzeri faciaların önlenmesi için özellikle bu cemaat yurtlarının sıkı denetlenmesi gerekiyor, aksi takdirde yeni facialara göz yumulmuş olur.

ÖSYM bir geçim kapısı gibi oldu, ÖSYM ücretleri insanların işsizliğinden ve gireceği alanlarla ilgili başvuru çokluğundan bir gelir kapısı hâline döndü.

Eğitim yatırımlarına bütçeden ayrılan pay yüzde 8 yani bu payla siz meslek liselerinin makine parkını mı yenileyeceksiniz, bu 32 olan ortaöğretimdeki sınıf ortalamasını mı düşüreceksiniz, siz ne yapabileceksiniz?

Bir başka sorun, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü… Ben okula gitmek istedim, öğrencilerle, öğretim üyeleriyle konuşmak istedim, özel güvenlik Rektörlüğün izin vermediğini, bir milletvekilinin içeri giremeyeceğini ifade etti. Bunun üzerine ben arabamı park edip yürüyerek gittim ve zoraki gitmiş oldum. Rektörlüğe hangi anayasaya, hangi kanuna göre buna engel olduklarını sormak istedim. Ve benden üç gün önce Hüda Kaya Milletvekili sokulmadı o Üniversiteye. Böylesi bir dönemde milletvekili olduğum bölgenin üniversitesinde bir milletvekili hangi hakla üniversiteye alınmıyor, bunu kabul etmek mümkün değil.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER – Sayın Şeker, lütfen tamamlar mısınızz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – ÖSYM’nin geçmişte yaptığı hileli sınavlar var, biliyorsunuz, soru çalınması var özellikle FETÖ’yle ilgili. Bu kayıtların hepsi elinizde var, aynı sorulara aynı cevapları verenler kimlerdir, bunların hepsi belli. Bunlarla ilgili niye bir işlem yapmıyorsunuz, bunlar niye hâlâ o görevlerde devam ediyorlar?

Teşekkür ederim.