CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 3’üncü köprü, körfez geçişi ve otoyol yapımındaki hazine garantilerinin Sayıştay raporlarına göre ilgili muhasebe hesaplarında yer almadığına ve bu şekilde Meclis’ten gizlendiğine dikkati çekerek, “Yandaş müteahhitlerin harcadığı her 1 lira için çocuklarımız 33 lira ödemekle yükümlü hale getiriliyor” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 3’üncü köprü, körfez geçişi ve otoyol yapımındaki hazine garantilerinin muhasebe kayıtlarında yer almadığını ve bu şekilde Meclis’ten gizlendiğini belirterek, “Yandaş müteahhitlerin harcadıkları her 1 lira için çocuklarımız 33 lira ödemekle yükümlü hale getiriliyor” dedi.

CHP İstanbul milletvekili Ali Şeker, Hazine’nin verdiği garantiler ve gelecek seneler için girdiği yükümlülüklerin toplam borç yükünü göstermek açısından önem taşıdığına dikkati çekti. İstanbul Boğazı ve Körfez geçişi ile bağlantı otoyollarında devletin verdiği araç talep garantisi tutarının muhasebe hesaplarında gösterilmediğini belirten Şeker, “Borçları, Meclis’ten ve halktan gizliyorlar. Kamuoyunu kandırıyorlar, aldatıyorlar” dedi.

Kuzey Marmara Otoyolu ve Gebze Orhangazi otoyolu geçiş projelerinde köprüler dahil 2015 sonu dolar kuru üzerinden yapılan hesaplamalara göre garanti edilen rakamın yaklaşık 57 milyar lira olduğunu, bugünkü kurla bu rakamın 70 milyar lira olduğunu kaydeden Ali Şeker, şunları kaydetti:

“Son 1 senede kur farkından halkın sırtına binen ek yük 13 milyar lira. Söz konusu Körfez Geçişi ve bağlantı yolları, Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolunun toplam proje maliyeti 3 milyar 456 milyon dolar. Bu yatırım için müteahhitlere kullandırılan hazine garantili kredi tutarı 2 milyar 738 milyon dolar.

Müteahhit projenin yüzde 20’sini cebinden, yüzde 80’ini devlet garantili krediden gerçekleştiriyor. Yani bu yatırım için cebinden 2 milyar 89 milyon lira koyacak olan yandaş müteahhitin cebine, çocuklarımızın geleceğinden bugünkü kurla 70 milyar lira koyma taahhüdünde bulunuluyor. 33 kattan daha fazla gelir. Bunlar kapitülasyon değil de nedir? Çocuklarımıza bırakacağımız çevreyi, doğayı bir yandan talan ederken, aynı zamanda onlara altında ezilecekleri borçlar yüklüyorlar. Borca devlet kefil oluyor, sefasını yandaş müteahhit sürüyor, sefaleti ise çocuklarımıza miras kalıyor.”

Türkiye’nin borçlarından ötürü bir “ödemeler dengesi kriziyle karşı karşıya olduğunu” belirten Şeker, “Ülkemizin bu borçlarını çevirebilmesi için hukukun üstünlüğüne, mülkiyet hakkına saygıya ve evrensel hukuk kurallarına göre işleyen bir mali sisteme, yani otoriterleşmeye değil, daha fazla demokrasiye ihtiyacı var” dedi.

 

Kaynak: Birgün