Mühendislik ve mimarlık mezunlarının istihdam sorunlarına ilişkin araştırma önergesi

Ülkemizde mühendislik, mimarlık ve ilgili alanlardan mezun gençlerimizin istihdam süreçlerine katılımda yaşadıkları zorlukların ve bu alanlardaki işsizlik sorununun değerlendirilerek gereken tedbirlerin ivedilikle tespiti amacıyla Anayasanın 98. Maddesi ile TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105. Maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederim.

GEREKÇE

Türk Dil Kurumu’nca verilen tanımına göre mühendis; insanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimsedir.

Çalışma alanları bakımından mühendislik üç bölümde incelenebilir;

  1. Uygulama alanında ekonomik koşullar çerçevesinde yeni buluşlar arayan, kullanılagelen sistemlerin aksaklıklarını gidermeye çalışan “araştırma-geliştirme mühendisliği”.
  2. Bilim, teknik ve ekonomiyi bir arada göz önüne alarak yeni uygulama alanları için tasarımlar yapan, mühendislerin yaratıcı gücünü ortaya koyan “proje (tasarım) mühendisliği”
  3. Yapılan projelerden hareket ederek bunların gerçekleştirilmesiyle uğraşan “uygulamalı ya da pratik mühendislik”.

Makine mühendisi, endüstri mühendisi, mekatronik mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisi, inşaat mühendisi, kimya mühendisi, gıda mühendisi, çevre mühendisi, orman mühendisi, fizik mühendisi gibi mühendislik dalları mevcuttur. Bilim ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak mühendislik dalları da gelişmekte ve çoğalmaktadır.

Mühendislerin ve mühendisliğin ülke kalkınmasında önemli bir payı vardır. Ülkemizde ise mühendislerin toplumdaki etkinliklerinin gelişmiş ülkelerin konumunda olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Günümüzde istihdam süreçlerinde mühendisler yeterince yer alamamaktadır. Ayrıca son 18 yılda, lisans ve lisans üstü eğitiminde nitelik yerine niceliği önceleyen AKP politikaları sonucunda, mühendis eğitimi gören genç sayısında da işsiz sayısında da hızlı bir artış yaşanmaktadır.

Yukarıda görüldüğü üzere 2013/14 eğitim yılında mühendislik ve ilgili bölümlerine 76.704 öğrenci yeni kayıt yaptırmıştır. Bu sayı 2018/19 eğitim yılında 107.510’a kadar çıkmakla birlikte 2019/20 eğitim yılında 89.816 olmuştur.

Aşağıda görüleceği üzere aynı yıllarda mühendislik ve ilgili alanlardaki toplam lisans öğrencisi sayısı 337.803’ten 488.544’e çıkmıştır. Yani ilgili alanlarda, yarım milyona yaklaşan bir öğrenci sayısı mevcuttur.

Yine YÖK verilerine göre, aynı yıllarda mezun öğrenci sayılarında da yaklaşık %67’lik bir artış olmuştur. 2013/14 eğitim yılında yukarıdaki bölümlerden mezun öğrenci sayısı 43.717 iken 2018/19 eğitim yılında 73.288 olmuştur.

Ancak öğrenci ve mezun sayısında yaşanan artışa paralel bir artış ne yazık ki istihdam süreçlerinde yaşanamamıştır.

TÜİK İşgücü istatistiklerine göre mühendislik ve mühendislik işleri alanlarından mezun olup işgücü piyasasında yer alan kişi sayısı 2013 yılında 540 bin iken 2019 yılında kadar 936 bine yükselmiştir. Buna paralel olarak işsiz sayısı da 46 binden 113 bine yükselmiştir.

2013 yılında %8,4 olan işsizlik oranı, 2019 yılında yükselerek %12,1’e çıkmıştır. Yani her 100 mezundan 12’si işsizdir.

İmalat ve işleme alanlarına ait işsizlik verileri ise daha vahimdir. Bu alanda işsizlik oranı %17.1’e kadar çıkmıştır. Yani her 100 mezundan 17’si işsizdir.

Mimarlık ve inşaat alanlarından mezun olanlara bakıldığında da %18 gibi bir işsizlik oranı görülmektedir. Yani her 100 mezundan 18’i işsizdir.

Yukarıda değinilen veriler göz önüne alındığında, ülkemizde mühendislik, mimarlık, şehir ve bölge planları gibi alanlardan mezun yüzbinlerce gencimizin ciddi bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya olduğu açıkça görülecektir. 2020 yılı ile birlikte pandemi koşullarının etkisi ile bu oranların daha da olumsuz hale geldiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Değinilen sebepler doğrultusunda, ülkemizde mühendislik, mimarlık ve ilgili alanlardan mezun gençlerimizin istihdam süreçlerine dahil olarak ülke kalkınmasında etkin rol oynayabilmeleri için atılması gereken adımların tespit edilerek, alınması gereken tedbirlerin değerlendirileceği, konunun uzmanları ve paydaşlarının da görüş ve önerilerine başvurulabileceği bir araştırma komisyonunun Meclis çatısı altında kurulması önem arz etmektedir.

https://www2.tbmm.gov.tr/d27/10/10-792158gen.pdf