31/05/2022 tarihli Genel Kurul konuşması

CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Konuşmama başlamadan önce Gezi’de kaybettiğimiz çocuklarımızı bir kez daha saygıyla anmak istiyorum. Gezi 9 yaşında, yaşasın Gezi direnişimiz.

Gezi bu ülkenin onurudur; Yaşam tarzına müdahaleye, baskıya, talana, doğa katliamlarına, demokrasiye müdahaleye, dayatmalara karşı tarihin gördüğü belki de en geniş katılımlı ve en barışçıl insani itirazdır. İşte yükselen bu itirazın gücü iktidarı öyle korkuttu ki dokuz yıldır hâlâ unutmuyorsunuz. Gezi’yi haksız ve hukuksuz bir biçimde yargılamanın ve cezalandırmanın peşine düştünüz. O gün Gezi’de demokrasiyi, insan haklarını, doğayı, çevreyi ve şehri savunanları, özgürlüklerini savunanları hem de “darbe girişimi” diye cezalandırmaya kalkıyorsunuz. Ne haddinize demokrasiyi savunanları darbecilikle suçlamak?

“İstanbul’a ihanet ettik.” diyenler “İstanbul’a ihanet etmeyin.” diye uyaranları yargıladı. 2 defa beraat edip sıfır ceza almalarına karşılık bu sefer alabilecekleri en ağır cezayı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını verdiniz yani yargıya güven sıfır. En ağır cezayı da alabilirsiniz masum olduğunuzu 2 defa kanıtlamış olsanız bile, bu hepiniz için geçerli.

Geçmişte, biliyorsunuz, Zekeriya Özler vardı -ne talimat verilirse öyle karar verenler- şimdi de yeni savcılar ve hâkimler türettiniz, normal yargılama kendi hâlinde yürüdüğünde sıfır ceza da verebiliyor ama sıfır ceza alanlara siz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdirebiliyorsunuz. Bugün sabah Çubuk Adliyesindeydik; Genel Başkanımıza linç girişiminde bulunanlar, taş atanlar, bıçakla saldıranlar -diğer taraftakiler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldıkları hâlde- burada yatarı olmayan cezalarla âdeta ödüllendirildiler. “Tweet” atanları cezaevine gönderiyorsunuz, taş atıp linç girişiminde bulunanları yatarı olmayan cezalarla ödüllendiriyorsunuz.

Canan Kaftancıoğlu sırf İstanbul’da size seçim kaybettiren İl Başkanı oldu diye, bugün, Gezi’nin yıl dönümünde cezasını infaza gönderiyorsunuz ve yarın da yine bir “tweet”i “retweet” etti diye yargılamaya devam edeceksiniz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da bir başka sebeple siyasetin dışına atmak için yine bir kurgu yargı uyguluyorsunuz. Dün kol kola yürüdükleriniz Ergenekon ve Balyoz’u yaptılar, bugün de yine, başka başka kurgu davaları yürüten hâkim ve savcılar var. Asıl, bu hukuksuzlukların, haksızlıkların karşısına dikilmesi gereken…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın.

ALİ ŞEKER (Devamla) – …bu baskılar karşısında dimdik durup hukuksuzluklar karşısında adaleti araması gereken savcılar ve hâkimlerin heykellerini dikmeniz lazım. Zekeriya Öz’ün heykelini dikmeye kalkanlardan biz böyle bir şey beklemiyoruz tabii ki. Bugün, sessiz çoğunluğun sesi yükseliyor ve bu sessiz çoğunluğun sesi ülkenin barışı için, ülkenin kardeşliği için, ülkenin geleceği için bir araya geldiğinde sizler korkuyorsunuz. Korkmayın, o günler gelecek ve bu ülke barışına, kardeşliğine kavuşacak.

Mücella Yapıcı şehri güzelleştirmek için uğraşıyordu, şimdi hapse attınız, hapiste yattığı süre içerisinde cezaevi daha insani koşullarda nasıl hizmet verebilir, onun arayışında; orayı güzelleştirmeye uğraşıyor. Siz onları istediğiniz kadar zindanlara atın, onlar dünyayı güzelleştirmeye çabalamaya devam edecekler.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)