ALİ ŞEKER (İstanbul) – Şimdi, uzun zamandan beri Akbelen köylüleri, yaklaşık iki yıldır bir direniş sergiliyorlar. Bu direnişin amacı ne? Oradaki hem ormanı korumak hem de zeytinlikleri korumak. Bugün, bu direnişe rağmen, bu kanunun tekrar tekrar Meclis gündemine getirilmesi kabul edilemez bir durum. Türkiye’de zeytinin bir yandan imara açılan alanlar vesilesiyle bir yandan da madenler vesilesiyle ortadan kaldırılması Türkiye’nin zeytinciliğinin geleceğini de tehdit eder bir durum. Bizim, madenler için her şeyi feda etmemiz ve gelecek kuşaklara çok kirli bir çevre bırakmamız, gelecek kuşaklara karşı büyük bir saygısızlık.
Buradaki bir maddede, limanların kırk dokuz yıllığına verilmesi. Kırk dokuz yıllığına verdiğimiz limanlardan, kiraladığımız limanlardan bazısı 2070 yılına kadar kiralanmış olacak. Neredeyse, şu anda burada Komisyonda bulunup karar alanların hiçbirisi yaşamıyor olacak ve orada da bizim torunlarımızın torunlarının olduğu bir dönemde birilerine bugünden verilecek. Eğer bir yerin ihalesi zamanında yapıldıysa ve o şartlar altında onlar girdiyse onlara ek avantajlar sağlayacak düzenlemeler, kayırmacı düzenlemeler hukuk önünde yapılamaz. Eğer bir ihale eşitlik ilkesine aykırıysa, rekabet koşulları oluşmuyorsa siz birilerine peşkeş çekiyorsunuz demektir. Bu anlayışı Adalet ve Kalkınma Partisinin artık terk etmesi, bu tür düzenlemeleri bir daha önümüze getirmemesi gerekiyor ki Anayasa Mahkemesi oy birliğiyle reddettiği bir düzenlemeyi biz “Anayasa Mahkemesini tanımıyoruz.” demek manasına gelecek şekilde, tekrar burada konuşuluyor olması bu Komisyona da saygısızlık, Türkiye Büyük Millet Meclisine de büyük saygısızlık. “OHAL işlemleriyle ilgili geçici bir düzenleme.” dendi, OHAL kalktı onun kurduğu kurumlar artık kalıcı olmaya, bir kanun vesilesiyle kalıcı hâle getirilmeye çalışılıyor. Bu da eğer suçları varsa, kanun önünde bir suçlamaya muhataplarsa bunun cevabını verirler, yargılaması yapılır, suçlu olanlar cezalandırılır ama siz isnatlar üzerinden, neyle isnat edildiğini de söylemeden…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU – Buyurun.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – …insanları işinden ediyorsanız bu adalet duygusunu da zedeleyen bir durum. Gerçek suçlular tabii ki cezalandırılsın ama insanlara önce ne suçları işledikleriyle ilgili bir cevap verilsin, ondan sonra o suçlamalarla ilgili savunmaları varsa onları yapabilsinler.
Şimdi, sendikalarla ilgili o örgütlenebilecek üye sayısının yüzde 2’sinin altında olanların haklarını elinden alıyorsunuz ve böylelikle yeni oluşacak olan sendikaların önünü kesmiş oluyorsunuz, haksız bir şekilde belli sendikalara mecbur kılıyorsunuz insanları. Bu da yine zorlayıcı bir düzenleme, çalışma hayatına katkısı olmayacak bir düzenleme. Bizim bu düzenlemelerde, torba yasada hiç birbiriyle alakası olmayan konuların bize dayatılması ve bir çuvala doldurulup…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU – Ali Bey, bir dakika tamamlandı.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Son, tamamlıyorum.
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU – Bir dakika daha ekliyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Yasa kalitesi açısından da çok sıkıntılı ve maalesef birçoğu Anayasa Mahkemesinden dönüyor. Bir daha dönmemesi için Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği düzenlemeleri bir daha önümüze getirmeyin diyorum.
Teşekkür ediyorum.