09/11/2022 tarihli Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, maden faaliyeti, iş güvenliğinin en üst düzeyde tutulması gereken alanların başında geliyor ve yurt dışında bu işi düzgün yapan yerlerde de maden faaliyetinin masraf kısmının yaklaşık üçte 2’si iş güvenliği tedbirlerine yönelik maliyetleri oluşturuyor. Bunda tasarruf ettiğinizde, maalesef, insan hayatıyla bunları ödemiş oluyorsunuz. Soma’da davayı izlediğimde, oradaki ifade veren çalışanlar sadece bir tane termometrenin yani ısı ölçerin bile bir tanesinin çalışır durumda olduğunu ifade ediyordu. Burada da bakıyoruz ki -hani az önce bir arkadaşımız “Siyaseti karıştırmayalım.” dedi ama- orada liyakatten uzak, siyasi kayırmalarla yapılan işe yerleştirmeler ve orada asıl üretenden çok diğer çalışanların olması maalesef burada sıkıntılardan biri. Daha yeteri kadar tecrübesi olmayanların çavuş noktasına geçtiklerini ifade ediyorlardı. Yani oradaki acılı ailelerle görüştüğümüzde, maalesef… O 42 madencinin ailesine bir kere daha başsağlığı diliyorum buradan ama bunların tekrarlamaması gerekiyor. Yani 301 madencinin katledildiği Soma’yla ilgili Araştırma Komisyonu Raporu burada ama oraya uyulmadığı için biz bugün bunları yaşıyoruz. Bugünkülerin de burada, tutanaklarda kalmaması için, işte, arkadaşlarımızın dinlemesi önemli diyoruz ki bunların vicdanen de sorumluluklarını bilsinler, sadece okuyup geçmesinler ve gereğini yapsınlar istiyoruz. Bizim oradaki görüştüğümüz ailelere madenciler “Havalandırmalar çalışmıyor ve havalandırmalar tamir olacak, yeni havalandırmalar yapılacak ve bir ay bize izin verecekler.” demiş, bütün konuştuğumuz aileler bunu bize ifade ettiler. Şimdi, 2019 sonunda, on ikinci ayın sonunda yapılan bir Sayıştay raporunda orada iş yeri sağlık görevlisi olarak bulunması gereken 4 kişi ama yer altında bulunan sıfır, sadece yer üstünde 1 kişi var, o da hangi vardiyada çalışacak, ne zaman çalışıyor belli değil. Yani sağlık görevlisinin 4 kişi olacağı yerde yer altında sıfır olması… Ve o günlerde durum neydi, bunun gereği yapıldı mı? Bu da önemli diye düşünüyorum.

Yine, barutçu 42 norm kadrosu var, sadece 1 barutçu var. Yani yeteri kadar tecrübeli kimsenin olmaması sorunu bize tecrübesiz olanların da tehlikenin ne olduğunun ilgili farkına varmadıkları için de ciddi problemler yaşamalarına sebep oluyor. Yine, diğer tamir bakım görevlilerinin de sayısının çok az olması oranın bir güvenli alan olmaktan uzaklaştığını gösteriyor.

Tahliye gazlarıyla ilgili olarak karbonmonoksit, vesaire ölçen sensörler on dokuz saatte 355 kez yani üç dakikada bir alarm seviyesine çıkıyor. Yani eğer sizin denetim sisteminiz dikkate alınmayacak duruma geldiyse artık yok demektir. Yani üç dakikada bir alarm seviyesine çıkılan öyle bir durumda siz nasıl hâlâ çalışmaya devam ettirdiniz? Ki son on dokuz saatteki veriler bunlar. Zaten 1,5’in üzerine çıktığı da görülüyor orada, elektrik kesilmesi gerekiyor. Uzun süreçteki ölçümlerde 1’in üzerinde metanın olduğu görülüyor, ona rağmen hâlâ üretim devam ediyor orada.

Bu tedavi gören hastalarda maalesef -sonraki, işte, Kilimli’de yaşananda da- çok büyük yanıklar var ve bunlar da çok ağır ızdıraplar çekecekler, çok ağır bedeller ödeyecekler. Onun için, herkesin işini ciddiyetle yapması gerekiyor, sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor ki bu olaylar bir daha bir daha tekrarlamasın.

Selçuk Kozağaçlı şu anda yargılanıyor. Silivri’de pazartesi günü duruşmasındaydım. “Kutsal olan yaşamın kendisidir.” diyor Selçuk Kozağaçlı. Soma’da ve Ermenek’te kaybettiğimiz madencilerin avukatlığını yapıyordu kendisi ve hukuksuz bir şekilde şu anda hapiste ve hâlâ haksız yere yargılanıyor. Hâlbuki, onların uyarıları dikkate alınsaydı bugün biz bu katliamları, madenci katliamlarını yaşamayacaktık.

Teşekkür ediyorum.