05/04/2016 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in (2/734) esas numaralı, Sosyal Hizmetler Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/23) münasebetiyle
Yasama Yılı: 1
Birleşim: 67
Tarih: 05/04/2016

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Adaletin tecelli etmesi için emek veren, mücadele eden avukatlarımızın gününü kutluyorum. Adaletin her türlü vesayetten arındırıldığı, talimatla görev yapan sulh ceza mahkemelerinin olmadığı, adalet mücadelesi verenlerin baskı görmedikleri, Cumhurbaşkanının Anayasa’yı tanıdığı bir hukuk sistemini birlikte kurmayı umut ediyorum.

Değerli milletvekilleri, “Barış istiyoruz.” dediği için yandaş yerel medya tarafından aylardır hedef gösterilen Balıkesir Milletvekilimiz Mehmet Tüm’e, önceki gün Balıkesir’de katıldığı bir şehit cenazesinde yapılan faşist saldırıyı kınayarak konuşmama başlamak istiyorum.

Barış istiyoruz, insanlar ölmesin diyoruz, bu kadar net. Faşist çeteler ve onları destekleyenler şunu bilsin ki Türkiye’nin neresinde olursa olsun barış isteğimizi daha gür bir biçimde ifade etmeye devam edeceğiz.

7 Hazirandan bu yana 400 vekil alamadığınız için uygulamaya soktuğunuz kaos planıyla 400’den fazla şehit verdik maalesef, 1.000’den fazla vatandaşımızı kaybettik. Düğmeye basarak kaos planını uygulamaya sokanlar bu planın uygulanmasına bir an önce son versin istiyoruz. Çatışma ortamının son bulması için yüce Meclisimizde 4 parti bir araya gelerek sorumluluğumuzun gereğini yerine getirelim. Yeni şehitler, yeni gaziler gelmesin, yeni can kayıpları yaşanmasın ve yeni engelliler yaratılmasın istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde hayatlarını güçlükle sürdürmeye çalışan engelli vatandaşlarımızla ilgili olarak verilen kanun teklifiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Milletvekili arkadaşım Onursal Adıgüzel teklifin gerekçesini biraz önce anlattı. Engelli hakları, engel durumu nedeniyle engellilerin engelsiz bireyler gibi eşit haklara erişiminin sağlanması için pozitif ayrıcalık tanınması gereken haklardır.

Devlet, engelli vatandaşların haklarını vermek adına vergi toplamaktadır herkesten. Engelli bireyin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını ailesinin üzerine bırakmamalı, bu konuda sosyal devlet olma sorumluluğunu yerine getirmelidir devletimiz. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’a göre, engellilerin tüm hak ve hizmetlerden yararlanması için fırsat eşitliğinin sağlanması, engellilerin bağımsız yaşayabilmeleri ile topluma tam ve etkin katılımları için erişilebilirliğin sağlanması, engellilerin ve engelin ortadan kaldırılması için, engellilerin istismarının önlenmesi için her türlü önlemi almak durumundadır. “Engelliliğe dayalı ayrımcılık yapılamaz, ayrımcılıkla mücadele engellilere yönelik politikaların temel esasını oluşturuyor.” demektedir bu yasa.

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne tarafız biz de. 3 Aralık 2008’de bu sözleşme Meclisimiz tarafından onaylandı, 28 Ekim 2009 tarihinde yükümlülüklerini yerine getirmek için Türkiye’yi bağlayıcı kıldı. Ama, bu tarih sürekli olarak ertelendi ve yıl 2016 oldu, biz hâlâ yükümlülüklerimizi yerine getirmedik.

Onursal arkadaşımızın verdiği rakamlardan birisini özellikle hatırlatmak istiyorum sizlere. Devletimizin 2 milyon 100 bin memur kadrosu var, yasaya göre 63.207 engelli kadrosu olması gerekiyor ama kadrolu olarak çalışan engelli 40.656. Yüz binlerce işsiz engelli varken 22.500 devlet kadrosu, engelliler için ayrılan kadro boş olarak tutuluyor. Bu boş kadrolara rağmen, yasal hakları olmasına rağmen çalışmak isteyen engelli vatandaşlarımız memur kadrosuna alınmıyorlar. Devlet koyduğu kanunları devlet kadrolarında bile yaşama geçirmezken, devlet bile kendi kurallarına, kanunlarına uymazken çıkarılan yasalar ne işe yarar?

Daha pratik bir örnek vereyim: Görme engellilerin ulaşımının daha rahat ve güvenli olması için kaldırımlara çekilmiş olan sarı kabartılı bantlar var. Birçok belediye bu şeritlerin arasına otobüs durakları koyuyor; burada, bu fotoğrafta gördüğünüz gibi. Şubat ayında ve Gaziantep’ten, eski aile ve sosyal hizmetlerden sorumlu Bakan Fatma Şahin’in Belediye Başkanı olduğu yerden bu resim. İçinden görme engelli yolu geçen otobüs durağı burada gördüğünüz.

Saygıdeğer milletvekilleri, engeller beynimizde başlar ve biter. Bunları bir sorun olarak algılayıp çözmek ve hayatı kolaylaştırmak bizim elimizde. Verdiğimiz kanun teklifi engellilere bakım desteğinin gelir şartına bağlanmasını düzenleyen, bu şartlar nedeniyle engellilerin yaşadığı mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik bir tekliftir. Gelin, hep birlikte sorunu ortadan kaldıralım ve bu problemi birlikte çözelim istiyoruz.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=47012