05/01/2022 tarihli Genel Kurul konuşması

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP’nin yirmi yıllık iktidarında yeni bir yıla yeni bir torba yasayla giriyoruz maalesef. Sanayi Komisyonunun AKP’li üyeleri torba yasanın ne kadar yanlış olduğunu bize anlattılar, sonrasında da hekimlerin ve hekim emeklilerinin ücret iyileştirmelerini içeren maddeleri torba yasadan çıkardılar. Bir önceki torba yasadan hem de oy birliğiyle bu Genel Kuruldan sizlerin oylarıyla geçen maddeleri bir bir çıkardılar. Torba yasanın mahzurlu olduğunu anlattıkları toplantıdan sadece dört gün sonra aynı Komisyon üyeleri stokçulara ceza vereceğiz makyajıyla İskenderun, Mersin, Antalya gibi ülkemizin en ekonomik hem de en değerli limanlarını stratejik hâlleri de ortada dururken bir bir devredecek ve bu 18 liman işletmesini de kırk dokuz yıllığına sürelerini uzatacak, ihalesiz bir şekilde bunu yapacak bir düzenlemeyi getirdiler. Beş benzemezin olduğu bu düzenlemeler, bugün bu Genel Kurulda bir torba yasa olarak maalesef görüşülüyor. Bu teklifin yasalaşması hâlinde en stratejik, en önemli limanlarımız 2046, hatta 2067 yılına kadar yabancılar tarafından işletilebilecek. Yandaşa kapitülasyonlara mahkûm ediyorsunuz memleketi, aynı Osmanlı’nın son döneminde uygulanan kapitülasyonlar gibi. Yandaşlara, yabancılara Türkiye’nin varlıklarını böyle gümüş tepsilerde sunma yarışına giren AKP iktidarı kendi vatandaşının huzurla yeni yıla girmesini bile çok gördü ve zamlarını da özellikle yılın ilk dakikalarını seçti ki aralık ayı enflasyonu yüksek çıkmasın; memura, emekliye gerekli zammı vermesin diye. Tüm bu alicengiz oyunlarına rağmen sarayın istatistikçisi TÜİK bile enflasyonu daha az gösteremedi. Yıllık tüketici enflasyonu 36,08 ile Eylül 2002’den beri en yüksek seviyeye ulaştı, makyajlanmış hâliyle bile durum bu kadar feci. Üretici enflasyonu da yüzde 80’le Şubat 2002’den beri en yüksek seviyesini gördü. Elinizi vicdanınıza koyun, yüzde 127 elektrik zammı nedir? Yüzde 25 doğal gaz zammı nedir? Siz bu halkın imtihanı mısınız Allah aşkına? Bakan Nebati’nin gözlerindeki ışıltı meğer gelecek zamların ışıltısıymış, o milletin canını yakan bir ışıltıymış. Bu zamlara ne esnaf dükkân açabilir ne de vatandaş ocağında bir kap çorba kaynatabilir. Son on yılda kamunun kasasından sadece 10 elektrik şirketine 14,4 milyar TL ödendi. Bu paranın 5,3 milyar TL’si 5’li çeteye gitti, Cengiz’e, Kolin’e, Limak’a; ihya ettiniz onları ve onları ihya etmek için halkı perişan etmeye devam ediyorsunuz. Türkiye Elektrik Kurumu, Etibank ve TEAŞ’ın 66.962 parseli ve 136.611 adet taşınmazı var. Bunları TEİAŞ’a devredip devrederken de harç ve vergilerden de muaf tutularak TEİAŞ’la birlikte mülkleri satmaya hazırlıyorsunuz.

Kamu-özel iş birliği projelerinde müteahhitlerin ödeyeceği yaklaşık 500 milyon liralık damga vergisinin de müteahhitlerin cebinde kalması için buraya yasa teklifi getirmiştiniz, mücadelemizle reddedilmişti o. Bu halka karşı hiç mi sorumluluk duymuyorsunuz?

Tabii, AKP’nin alicengiz oyunları konusunda tecrübeleri çok fazla. Nükleer enerji ihalelerine de değinmek istiyorum. Akkuyu için 2010 yılında kilovatsaat başına en düşük 12,35 sent olmak üzere bir anlaşma yapıldığında dolar kuru 1,42 liraydı, bugün on yılda 10 katına çıktı ve gelecek kuşaklar bu kadar fahiş fiyattan, 12,35 sentten bu nükleer enerji santrallerinin elektriğini almak zorunda kalacak. 3,5 sente düşmüşken rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi santrallerindeki kilovatsaat maliyeti 12,35 sente mahkûm etmeye ne hakkınız var çocuklarımızı, torunlarımızı? Üç yanı denizlerle çevrili rüzgâr enerjisinin ve güneş enerjisinin bu kadar verimli kullanılabileceği bir coğrafyada siz hâlâ geri kalmış teknolojilerle hem bir yandan doğayı tahrip ediyorsunuz termik santrallerle hem de çocuklarımıza çok büyük yükler bırakıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, geleceğimize olan bir borcumuz yarınlarda çocuklarımızın sağlığını emanet edeceğimiz doktorlar da bir bir Türkiye’yi terk ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tammamlayalım lütfen.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Türkiye’yi on yılda 5.329 hekim terk etti. Ben bunu daha önce yayımladığımda 1.300 kişiydi, 1.405 kişiye çıktı. Çapa, Cerrahpaşa ve Hacettepe bir yılda 1.133 kişi mezun ediyor. Ben o konuşmalardan sonra, tablo değiştiğinde bir Cerrahpaşa mezunu kadar hekim de yurt dışına gitti. Bu yasaların düzenlenmesiyle ilgili, hekimlerin, sağlık personelinin özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili yasayı ne zaman çıkartacaksınız? Artık hekimler isyan ediyor, hekimler istifa ediyor ve hekimlerin bu çığlığına siz hâlâ kör ve sağırsınız.

Bir başka sorun da Osmangazi Köprüsü’nden geçen ambulanslar da itfaiye araçları da para ödemek zorunda kalıyor. Bir orman yangınına giderken, bir acil hastaya giderken o köprülerden binlerce lira ödeyerek geçmek zorunda kalıyor ambulanslar, itfaiye araçları.(CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ediyorum.