Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker, ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ adlı basın açıklaması nedeniyle eski Merkez Konseyi üyeleri yarın yargılanmaya başlayacak olan Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) ziyaret etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Gülriz Erişgen, TTB eski Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan ve TTB eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener’in yer aldığı TTB heyetiyle bir görüşme yaptı.

Duruşmaları takip edeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, TTB ile dayanışma içinde olacaklarını vurguladı. Kılıçdaroğlu, üyelerin yargılanmasını “hukuk garabeti” olarak gördüklerini belirtirken, yaşananları “akıl tutulması” olarak niteledi.

Afrin Harekâtı üzerine ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ adlı basın açıklaması nedeniyle haklarında dava açılan TTB’nin bir önceki Merkez Konseyi’nin üyelerinin yargılanması yarın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) başlayacak. Davanın ilk duruşması 27 Aralık’ta Ankara Adliyesinde saat 9.00’da görülecek

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

“‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedi diye doktorun yargılanması…” 

“Sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları sadece kendi alanları ile ilgili değil, kendi alanlarını dolaylı olarak ilgilendiren diğer alanlarda da açıklama yapma hakkına sahiptirler.

“Tıp ve insan sağlığı gibi hemen hemen hayatın her alanıyla bağlantı kurulabilecek bir alanda görüş beyan etmeleri kadar doğal hiçbir şey yoktur.

“Çevreden tutun, yaralanan insanın acil servise gelmesine kadar bütün bu süreç içerisinde hekimler görüş bildireceklerdir. ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedi diye bir doktorun yargılanması hangi demokraside olabilir?

“Hekimin görevi zaten insanın hayatını kurtarmaktır. Bunun için yemin ediyor. Bunun için hekim, önüne gelen kişiye kimliğini, inancını ve yaşam tarzını sormuyor. Ona sorduğu soru sağlıkla ilgili ‘derdin ve şikayetin nedir?’ şeklindedir.

“Savaş bir sağlık sorunudur”

“Savaş aynı zamanda bir sağlık sorunudur. Yemen’e bakın. Tam 5 milyon çocuk savaşın ortasında. İnsanlar birbirini öldürüyor, emperyal güçler onlara silah veriyor, ölen de öldüren de Müslüman. Suriye’ye, Irak’a bakın.

“Bir doktorun, bir hekimin, bir hekim birliğinin bütün bu duyarlılıkları dikkate alarak görüş beyan etmesi kadar doğal başka ne olabilir? ‘Siz neden görüş beyan ettiniz?’ diye arkadaşlarımız yargılanıyor. Bu bir akıl tutulmasıdır.

“Sivil toplum örgütleri sadece kendi alanlarıyla ilgili değil, Türkiye’nin demokrasi ile görüşlerini de beyan ederler. Karşılaştıkları sorunları aşmak için de düşüncelerini aktarırlar.

“Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması konusunda neden bir önlem alınmıyor? ‘Açıklama yaptı’ diye mahkemeye veriliyorlar; ama ‘doktorlara şiddet uygulandı’ diye yasal bir önlem alınmıyor. Bu çifte standardın gerekçesi nedir?

“Savaşı kim savunuyor?”

“TTB’nin ‘savaş bir sağlık sorunudur’ şeklinde bir görüş beyan etmesini son derece doğal buluyoruz, yargılanma sürecini ise demokrasiye aykırı bir tutum olarak görüyoruz. Ne diye yargılama yapıyorsunuz? Savaşı kim savunuyor? İnsanların öldürülmesini kim savunuyor?

“Bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı savaş meydanlarında geçti; ama o ‘zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir’ diyor. Siz 21. yüzyılda ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedi diye doktorları yargılıyorsunuz. Bu kabul edilecek bir olay değildir.

“Arkadaşlarımız dava sürecini takip edip TTB’nin yanında olacaklar. Dolayısıyla biz davanın bir an önce sonuçlanmasını ve Türkiye’nin bu hukuk garabetinden bir an önce çıkmasını arzu ediyoruz.

“Bizim öznemiz insandır”

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise şunları kaydetti:

“TTB olarak sağlığı sadece fiziksel iyilik hali olarak görmüyoruz. Sağlık kişinin psikolojik, fiziksel ve sosyal iyilik halidir. Sosyal iyilik halinin kapsamında yer alan savaş karşıtı, hastalık karşıtı, salgınlar karşıtı her şey TTB’nin öznesidir.

“Kızamık salgını çıktığında TTB aşı karşıtlığına yönelik demeçler verir, kaçak bir yurtta ölen yavrular için demeçler verir, bazen de tüm dünyada, Dünya Tabipler Birliği’nin bize verdiği evrensel tıp ilkelerine uygun olarak savaş karşıtı söylemlerde bulunur ve buna ilişkin açıklamalar yapar.

“Çünkü bizim öznemiz insandır, insan yaşamıdır, insan hayatıdır. Bununla ilgili her şeyi yapmaya kararlıyız. Her tür açıklamayı yapmaya, her tür etkinliği yapmaya kararlıyız. Ve buna devam edeceğiz.”

Kaynak: Bianet

Yorum yap