28/01/2020 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı: 3
Birleşim: 48
Tarih: 28/01/2020

CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Cuma akşam saatlerinde Elâzığ’da meydana gelen 6,8 şiddetindeki depremde 41 vatandaşımızı kaybettik ve biz, o kaybettiğimiz 41 vatandaşın acısına değil, ne kadar güzel kurtarma faaliyeti yürüttük diye bir şov yapılmasına şahitlik ettik. Bizim bir vatandaşımızı dahi kaybetme lüksümüz yok, bu 41 vatandaşın her biri de ayrı bir can.

Bugün, buraya gelmeden önce 5,1 şiddetinde Manisa’da bir deprem daha meydana geldi. Manisa’da olan önceki depremi İstanbul’dan da -ben geçen hafta İstanbul’daydım- hissetmiştik, bu da yine hissedildi ama maalesef ve maalesef, buradaki AKP ve MHP sıralarındaki milletvekilleri Ankara’da hiçbir depremi hissetmiyorlar, hiçbir depremle ilgili önerilerimizi dikkate almıyorlar.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ciddiye almıyoruz seni de ondan!

ALİ ŞEKER (Devamla) – Depremi ciddiye alın, beni değil ve işinizi ciddiye alın. Sizi buraya insanlar işinizi yapasınız diye gönderdi, onların can güvenliğini koruyasınız diye gönderdi. (CHP sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Bizim işimiz sizin önergelerinizi kabul etmek değil, işine bak. Sen konuş, devam et. Bizi ne karıştırıyorsun?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Belediye Başkanı tatilde Erzurum’da.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Ben kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Çok değil, yedi gün önce burada bir araştırma önergesi getirdik. “İstanbul’da heyelan bölgelerine kırk katlı binalar dikildi, dere yataklarına binalar dikildi, bunlar kendiliğinden eğiliyor, bir deprem olduğunda çok daha büyük felaket olacak. Bu depreme karşı tedbir alma konusunda Meclis ilgilileri çağırsın, kendi ne yapması gerekiyorsa yapsın.” diye bir önerge verdik, o önerge de yine iki grubun oylarıyla reddedildi. Hani diyorlar ya “Depremden sonra konuşmayalım, duralım.” “Depremden bir hafta önce konuşmayalım, depremden sonra konuşmayalım, depremden sonra da önce de çözüm üretmeyelim, millet ne hâli varsa görsün.” diyorsunuz. O zaman sizler niye burada oturuyorsunuz?

Yirmi yılı aşkın bir süredir, 99 depreminden sonra para toplandı. Toplanan para ne? 36 milyar dolar. O günkü doları bugünkü Türk lirasına çevirdiğinizde 205 milyar lira, eski parayla 205 katrilyon lira demek. Bu parayla ne yapılabilirdi? Bayındırlık fiyatları üzerinden 120 bin ila 150 bin liraya mal oluyor 100 metrekare konut. 1 milyon 440 bin ile 1 milyon 800 bin arası konut yapılabilirdi. Buralarda 7 ila 8 milyon insan barınabilirdi. İstanbul’un yarısı yıkılıp yeniden yapılabilirdi. Siz ne yaptınız? Yandaş yazarlarınız diyor ki: “80 bin konut yaptı.” 1 milyon 800 bin konut nerede, 80 bin konut nerede? “Ne yaptınız bu deprem paralarını, bunun hesabını verin.” diyor halk ve hainlik yapmıyor. Bu paraları yerinde harcamayanlar hainlik yapıyor.

Siz sanatçıları, duyarlı insanları sindirerek, görevlerinizi yapmayarak bu halka ihanet ediyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Şeker, tamamlayın sözlerinizi.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Tedbiri ilmî ve insani olarak almazsanız, “takdiriilahi” diyerek bu işten kurtulamazsınız. İstanbul depremi, Elâzığ depreminin binlerce katı etki yaratacak. O binlerce kat etkiyi yarattığında, siz bırakın algıyı kurtarmayı, kendinizi de kurtaramayacaksınız, ülkeyi de kurtaramayacaksınız. Ülkeyi de batıracak büyük bir felaket…

Bunu önlemenin yolu bilim adamlarına kulak vermekten geçiyor, Naci Görür’e kulak vermekten geçiyor. Naci Görür diyor ki: “Sivrice’de deprem olacak, lütfen önlem alın.” Siz önlem almıyorsunuz. Siz, önlem almadığınız gibi, üniversitede hoca olarak “Çocuk yaşta evliliklere izin verilmedi diye deprem oldu.” diyen “profesör” titrli meczuplara çocuklarımızı emanet ediyorsunuz.

Erzincan depreminde, depremin hemen ertesi günü o meczup gazetelerden biri, bir profesör titriyle şöyle yazıyordu: “Fay hattı, tektonik dalga gibi safsatalarla insanları oyalıyorlar, ilahi ikazı görmelerini engellemeye çalışıyorlar.” Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bağlayın lütfen.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Bu ülkeyi daha fazla karanlığa, daha fazla bedel ödemeye itmemek için lütfen bu önergelere olumlu oy verin. Bir hafta, on gün önce buna olumlu oy vermediniz, araştırmadınız, bu felaketi yaşadık. Daha da büyük olan felaketi yaşamadan önce lütfen görev ve sorumluluğunuzu yerine getirin ve bu halka karşı borcunuzu ödeyin diyor, saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=84770