14/12/2019 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5’inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı: 3
Birleşim: 33
Tarih: 14/12/2019

CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, sayın bürokratlar; Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım.

Ülkemizde, sağlığa daha da önem veriliyormuş gibi gösterilirken, aslında bütçe artırılıyor gibi gösterilirken o artan paranın çok daha fazlası maalesef, müteahhitlere gidiyor. Cumhurbaşkanının “hayalim” dediği şehir hastaneleri nedeniyle gelecek kuşakların hayalleri çalınıyor, gelecek kuşaklara ödenemeyecek çok ağır borçlar yükleniyor. 3 firmanın eline bırakılıyor bütün ülkenin sağlığı.

Dünya, 2019 yılında teknolojide baş döndüren bir hızla kara deliğin görüntüsünü aldı, Türkiye de kara delikle tanıştı. (CHP sıralarından alkışlar). Biz de bütçede kara deliğin ne kadar büyük bir zarar vereceğini gördük. Bu kamu-özel ortaklıkları geleceğimizden 2 kentilyon parayı alıp birilerinin cebine koyacak, eski parayla 2 kentilyon. Aklımız havsalamız almıyor ama bu kadar büyük bir parayı maalesef, bu kamu-özel ortaklıklarıyla müteahhitlerin cebine koyacağız.

Hani hep “1071” diyorsunuz, “1071’in 2071’de bininci yılı.” diyorsunuz ya; 2071 geldiğinde dahi bu borçlar bitmemiş olacak. Bu kamu-özel ortaklığıyla birlikte Sağlık Bakanlığı da önemli ölçüde bütçesini bu müteahhitlere verecek. 2022 yılında Sağlık Bakanlığı bütçesinin üçte 1’ini bu müteahhitlere vermek zorunda kalacak, geriye kalan üçte 2’yle de devlet hastanelerinin hizmetlerini mi görsün, aşılama, koruyucu sağlık hizmetlerini mi görsün, bulunmayan ilaçları mı temin etsin? Ne yapacağını ben bilmiyorum ama sizin bütçeniz şu anda rehin alınmış durumda, sadece sizin değil, 2050 yılını geçen Sağlık Bakanlıklarının bütçesi de bugünden rehin alınmış durumda.

Şimdi, gençler “Biz anestezi teknikeri olduk, diyaliz teknikeri olduk, fizik tedavi teknikeri olduk, radyoloji teknikeri, hemşire olduk; iş bekliyoruz.” diyor ve bunlara sözler verildi, bu sözler tutulmuyor. Önümüzdeki yıl tutulabilecek mi? Hayır, onların paraları betona gömüldüğü için önümüzdeki yıl bütçedeki personel payı yüzde 44,68’den yüzde 41,23’e düşecek. Maalesef, onların paraları geçmişte harcandığı için, o çocuklarımıza iş veremeyeceğiz, bunu da -üzülerek söyleyeyim- gösteriyor buradaki rakamlar.

70 milyar dolar özelleştirme yapıldı sizin döneminizde. Şu geçtiğimiz yıllarda yapılan 70 milyar dolarlık özelleştirmeyle satılan o fabrikaların, limanların, tersanelerin, oradaki santrallerin kendisini yapmaya kalksak 300 milyar dolar eder. Yani bugün 300 milyar dolarımız olsa onları yapamayız ama onları 70 milyar dolara elden çıkardınız. Bu bütçede rantı yandaşınızla bölüşüyorsunuz, yükünü de halkımıza, çocuklarımıza, torunlarımıza bırakıyorsunuz.

Kamu-özel iş birliği modeli dünyada terkedilmiş bir model ve siz de geçen bütçede yeni yapılan hastanelerin artık kamu-özel ortaklığıyla değil, genel bütçeden yapılacağını söylediniz. Bu, doğru bir adım ama mevcut hastanelerin de mutlaka kamulaştırılması gerekiyor, bu ağır yükü bu halk ödememeli. Eğer yirmi beş yılda hepsini biz kamu-özel ortaklığıyla yapsaydık, 142 milyar dolar ödemek zorunda kalacaktık yirmi beş yılda; bunun yarısına yakını kira, yarısına yakını hizmet ödemesi. Ancak şu andaki durumda da yine 95 milyar dolar ödeyeceğiz; bunun 50 milyar doları kira ödemesi, 45 milyar dolar kadarı da hizmet ödemesi. Hizmet almaya mecbur olacağız onlardan, onlara ödemek zorunda kalacağız.

Şimdi, bir hastane yapıyorsunuz, bu hastaneyi normalde 150 metrekare civarında yapmanız lazım yatak başına ama siz 400 metrekare civarında yapıyorsunuz. Bu kadar büyük niye yapıyorsunuz? Hani “Kırmızı Başlıklı Kız” hikâyesinde “Gözlerin niye bu kadar büyük? Ağzın niye bu kadar büyük?” diyordu ya, yandaşlar daha fazla yiyebilsin diye 2 katı büyüklükte bir hastane planlamışlar bunları yapanlar. (CHP sıralarından alkışlar) Amerika bile böyle yapmıyor, en büyüklerle övünen Amerika bile bunu yapmazken, maalesef, bunu planlayanlar böyle yapmışlar, 3 kat pahalıya mal etmişler. Devlet normal ihaleyle verse 1’e yapacağını 3’e yapıyor. 2 kat büyüklük, 6 kat; öderken de 9 kat ödüyor, 40-45 kat borcun altına sokmaya, kimseye bunun yükümlülüğünü yerine getirtmeye hakkınız yok.

Şimdi, bu kadar büyük borçlar altına soktuğunuz çocuklarımızın sağlığı ne durumda? OECD ülkeleri içerisinde yüzde 4,2’yle millî gelirde en az sağlık harcaması yapılan ülke. Müteahhitlere bu paralar bulunuyor ama Cerrahpaşayı, Çapayı yenilemeye maalesef para bulunmuyor; bir deprem olduğunda gidecek hastaneleri yok insanların.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şeker, sözlerinizi tamamlayın.

ALİ ŞEKER (Devamla) – SUT fiyatları da 2008’den beri artırılmadığı için, üniversiteler bilinçli bir şekilde batırıldı.

Bir yandan da kızamık: Daha önce biz görmezdik, aşılamayla çok ciddi bir kazanım elde etmiştik. Kızamık için, Türkiye iyi bir noktadaydı ama 2016’da 9 kızamık vakası görülürken 2018’de 716 kızamık vakasına çıktı. Bu dış politika, Türkiye’nin çocuklarını da hasta ediyor.

Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkarılmalı. Termik santrallerin çevre kirliliği sigaradan daha önemli, sigaradan daha çok sağlığımızı bozuyor. Bu konuda da mutlaka filtrelerin çalıştırılması sağlanmalı, bu konuda da sizlerin takipçisi olmanızın önemini belirtiyorum.

Bursa’da şehir hastanesi burada yani sağlığı göç etmiş şehrin. Burada, acil hasta gitmeye kalksa yolda ölecek, kronik hasta gitmekten vazgeçecek, sağlığından olacak. Bu akıllı bir proje değil, bir an önce kamulaştırılmalı diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=83620