Dışarıdaki Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının yargılandığı davalara katılım çağrısı yaptı.

Dışardaki Gazeteciler İnisiyatifi, gazetemizin salı günü görülecek davası öncesi, tutuklu gazetecilerin serbest kalması istemiyle Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda bir araya geldi. Altıyol’daki Boğa Heykeli’ne yürüyen gazetecilere, siyasi parti temsilcileri ve basın meslek örgütleri de destek verdi. Dayanışmanın önemine dikkat çekmek amacıyla el ele tutuşan grup, “Gazetecilere özgürlük” pankartı açtı. Gazeteciler, herkesi 31 Ekim’de görülecek olan Cumhuriyet ve Özgür Gündem davalarına katılmaya çağırdılar. Eyleme CHP İstanbul Milletvekilleri Ali Şeker, Barış Yarkadaş, Onursal Adıgüzel, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, gazetemiz yazarı Meriç Velidedeoğlu, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, gazetemiz avukatı Bülent Utku, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay, EMEP MYK Üyesi Abdullah Levent Tüzel ve tiyatrocu Gülriz Sururi de katıldı. Yürüyüş boyunca sık sık “Susma haykır özgür basın vardır”, “Hemen şimdi adalet”, “Ahmet çıkacak yine yazacak”, “Havva çıkacak yine yazacak”, “Hemen şimdi özgürlük”, “Gökmen çıkacak yine yazacak”, “İnan çıkacak yine yazacak” sloganları atıldı. Yaklaşık yarım saatlik yürüyüşün ardından Boğa Heykeli Meydanı’na gelen grup, burada basın açıklaması yaptı.

İyi ki yan yanayız

Dışardaki Gazeteciler adına konuşan Gülşah Karadağ, bir kez daha özgürlük ve adalet için buluştuklarını dile getirdi. Karadağ, “El ele, omuz omuza yürüdük. Hakikatin önüne gerilmiş olan perdeleri yırttıkları için hapse atılan gazeteci arkadaşlarımızı andık yüksek sesle, yine göğsümüz kabardı, varlıklarıyla gurur duyduk. İyi ki buradayız ve iyi ki yan yanayız” dedi. Gazetecilerin tutuklu olduğu bir yerde kimsenin özgür olamayacağının altını çizen Karadağ, gazetecilerin tutuklanmasındaki esas nedenin, memleketin kilerine dadanmış kravatlı farelerin rahatça kemirebilmesi ve soyguncuların yüzündeki maskenin düşmemesi için olduğunu vurguladı.

Sarılarak bitirdiler

Cumhuriyet ve Özgür Gündem davalarına dikkat çeken Karadağ, “Buraya nasıl el ele geldiysek, Çağlayan Adliyesi’ne de gidebilir, her sabah Silivri zindanında uyanmak zorunda bırakılan İnan Kızılkaya’nın, Kemal Sancılı’nın, Ahmet Şık’ın, Akın Atalay’ın, Murat Sabuncu’nun, Emre İper’in ve onlarca tutuklu gazetecinin özgürlüklerinin iade edilmesi talebini avaz avaz haykırabiliriz” diyerek dayanışma çağrısında bulundu. Basın açıklamasının ardından gazeteciler ve siyasetçiler birbirine sarılarak eylemi sonlandırdı.

[Haber görseli]

 

Gazeteci dayanışması: Wallraff Cumhuriyet davasını izleyecek

Alman gazeteci Günter Wallraff, cezaevindeki gazetecilerin durumuna dikkat çekmek için Türkiye’ye geleceğini açıkladı. İstanbul’a bugün gelmesi beklenen Wallraff, gazetemizin 31 Ekim’de görülecek olan davasını da izleyecek. Deutsche Welle’nin haberine göre, Wallraff, dün Köln’de Alman Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Özellikle Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in durumuna dikkat çeken Wallraff, Almanya’da Yücel’le büyük dayanışma olduğunu ancak Türkiye’de bunun gözlemlenmediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yoğun bir baskı” ile Yücel’i takibata aldığını ve daha Yücel yargılanmadan “casus ve terörist” sözleriyle iftirada bulunduğunu ifade etti. Wallraff, Deniz Yücel’in avukatının yanı sıra eşi ile görüşmek istediğini söyledi. Wallraff, Cumhuriyet davasının 31 Ekim’de yapılacak duruşmasını da takip edeceğini, İstanbul’da insan hakları savunucuları ile görüşeceğini belirtti. Wallraff, tutuklu gazetecilerle dayanışma içinde olduğunu göstermek için ekim ayının başında Türkiye’ye gelmişti.

Kaynak: Cumhuriyet