İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ)’nde, KHK ile ihraç edilen akademisyenlere destek verdiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan 24 öğrenci için bugün bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

İTÜ’de KHK ile ihraç edilen akademisyenler için okul önünde, ”Sıranın İTÜ’ye gelmesine hayır. Hocama dokunma” pankartı açan 24 öğrenciye rektörlük tarafından soruşturma açılmıştı. Soruşturmalarla ilgili İnşaat Fakültesi’nde bugün bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına okul öğrencilerinin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün, İTÜ-DER ve EĞİTİM-SEN’li akademisyenler de destek verdi.


İhraç edilen akademisyenlere destek veren 24 İTÜ’lüye soruşturma açıldı

“Ülkemizde ve üniversitemizde tüm yetkileri eline almak isteyen tek adam zihniyetine karşı mücadeleye devam edeceğiz ve mutlaka kazanacağız.” denilen basın açıklamasının tamamı şöyle:

İTÜ’de Soruşturmalara Hayır

OHAL ilan edildiğinden itibaren çıkartılan KHK’lar sonucu haksız yere sayısız akademisyen üniversitelerinden ihraç edildi. Bizler İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri olarak işinden olan hocalarımızın yanında, KHK’ların karşısında olduğumuzu duyurmak üzere geçtiğimiz ayın 17’sinde Taşkışla Fakültesi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Bu gün ise burada söz konusu açıklamaya katılan öğrencilerden 24’üne İTÜ rektörlüğü tarafından soruşturma açılması sebebiyle bulunuyoruz.

Gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasının biçimi ve içeriği göz önüne alındığında, açılan disiplin soruşturmalarının hiçbir hukuki zemininin ve meşruluğunun olmadığı açıktır. Basın açıklamasına katılan öğrencilerin bu şekilde cezalandırılmak istenmesi, toplumun bilim yuvası olması gereken üniversitelerdeki fikir hürriyetine ciddi bir saldırıdır. Bu saldırının sebebi ise açıktır.

Açılan soruşturmalar, İTÜ rektörlüğünün içinde olduğumuz referandum sürecinde kendisine iktidarın taşeronlunluğu görevini biçmesidir. Öyle ki rektörlük bir yandan üniversitemizde yapılan “Hayır Çalışmaları”na ÖGB ve polis aracılığıyla engellemeye çalışırken öbür taraftan AKP’li milletvekillerine referandum propagandası yapmaları için üniversitelilere duyurmadan üniversitemizin konferans salonunu tahsis etmiştir. Bu soruşturmalar ile rektörlük okulda “hayır”ın sesini yükselten öğrencileri ceza ile korkutmaya çalışıp dizginleri eline almak istemektedir. Ancak üniversitemizin cevabı bellidir: Hayırdır!

Yaptığımız eylem hukuki olarak son derece meşrudur. Ancak onlarca akademisyenin ihraç edildiği, gazetecilerin tutuklandığı, hayır çalışması yapanlara yönelik saldırıların giderek arttığı günümüz siyasi atmosferi düşünüldüğünde, bizim güvencemiz sadece hukuki meşruluğumuz değildir. İTÜ öğrencileri olarak bizim güvencemiz, birliğimiz ve haklılığımızdır.

Farkındayız bu soruşturmaların devamının getirilmesi hedeflenmektedir. Baskıya, haksızlığa hayır diyen her akademisyen ve öğrenci yıldırılmak istenmektedir.

Önümüzdeki süreçte İTÜ öğrencileri ve akademisyenleri olarak bu bilinç ve karalılıkla daha sıkı bir dayanışma içinde olup, iktidarın saldırılarına karşı birlikte mücadeleyi yükselteceğiz. Ülkemizde ve üniversitemizse tüm yetkileri eline almak isteyen tek adam zihniyetine karşı mücadeleye devam edeceğiz ve mutlaka kazanacağız.

Kaynak: İlerihaber.com